SAVAŞ

Boş zamanlarınızda kitap okumayın

Cengiz Han’ın Bisikleti – Refik Erduran

Posted by savaska Ekim 16, 2011

Cengiz Han’ın Bisikleti – Refik Erduran, Devlet Tiyatroları gen Müd. Maya Mat. yay. Ank.1979, 123 sayfa Komedi-3 Perde

Cengiz 2 karısıyla(Gül, Pakize) bir yalıda yaşar, varsıldır, eski asker, silahlara düşkündür. İlk eşi Suzan Avrupadan döner, çok eşlilik, dolandırıcılık, medeni kanun,  köşeyi dönenler, eski hacıhoca yeni zampara zenginler etrafında olaylar gelişir. Suzan’a inat Emine’yle de evlenir Cengiz.  Suzan’ın kardeşi Avni ve İbrahim Efendi, Cengiz’i dolandırır… Gül, Cengiz’in arkadaşı Zeki ile kaçar… Emine, Dursun ile kaçar… Oyunun sonunda evinin alt katını kiraya vermek zorunda kalır, Cengiz… Han soyadını almıştır, kendisini Cengiz han’a benzeten Suzan’a ithafen… Kendisinin dolandırıldığını anlar, Cengiz…. Suzan ve Avni Cengiz’e yardım ederler 20.000(11.000’i Avni’ye) koparırlar, İbrahim’den. Cengiz aslında İbrahim’i soymayı düşünmektedir..

“SUZAN -Öyleyse İzmit yoluna neyle gideceksiniz? Sonra nasıl kaçacaksınız? (Cengiz Suzan2ın alay etmesinden çekinir gibi bir iki saniye tereddüt eder, sonra mırıldanır.)

CENGİZ -Bisiklet aldım. Şimdi yola çıkarsam, yarın öğleye kadar münasip bir yer tutarım. (Korktuğu başına gelir, birden bütün telaşı kaybolan Suzan gülmeye kalkar. Kahkahalarla sarsılarak dolaşır) Ne var bunda gülecek?”(s.111)

Suzan, Avrupa; Otomolli İbrahim’i biskletle yakalamaya çalışan Cengiz, Türkiye…..  Ülekimiz gerçeğine eleştirel bir yaklaşım…

Ahmet Refik Erduran(13 Şubat 1928, İstanbul), Türk oyun yazarı ve gazetecidir.

Kökleri Karamanoğulları Beyliği’ne dayanan bir aileden gelir. Dedesi, ağır ceza reisi Ahmet Erduran, babası asker ve avukat Hüsamettin Ahmet Bey’dir. Annesi ise Türkiye’de ilk resimli dergiyi çıkaran Maarifçi Mustafa Refik Bey’in kızı Refika Hanım’dır. Çiftin ikinci çocuğu olan Refik Erduran, 13 Şubat 1928’de İstanbul’da dünyaya gelmiştir.Refik Erduran, Türkiye’ye döndükten sonra Nazım Hikmet’i hapisten kaçırma planları yaptı ancak buna gerek kalmadı çünkü 28 yıllık mahkumiyet kararı ile hapse girmiş olan ve 13 yıldır hapis yatan Nazım Hikmet’in geri kalan cezası, şairin af yasası kapsamına alınması için yürütülen büyük kampanyanın ve yaptığı açlık grevinin ardından affedildi ve şair 15 Temmuz 1950 günü özgür bırakıldı. Ne var ki Nazım Hikmet, 1951 yılında askere çağrılmış ve askerde öldürülme tehlikesi ortaya çıkmıştı. Bu dönemde şairin baba bir anne ayrı kızkardeşi Melda Hanım ile nişanlanan Erduran, artık akrabalık ilişkisi de olan Nazım’ı yurtdışına kaçırma fikrini öne sürdü ve kendisinin kullandığı bir sürat motoruyla Nazım’ın İstanbul Boğazı’ndan Karadeniz’e geçmesine, Karadeniz’de seyreden Romanya bandıralı bir gemiye binerek Türkiye’den ayrılmasına yardımcı oldu. Erduran’ın bu olayda oynadığı rol, uzun süre sır olarak saklandı. Olayla ilgili suç dosyası “kaçıranı meçhul” olarak kapandı. Nazım Hikmet, 1961 yılında yazdığı Otobiyografi adlı şiirde kaçışından -Refik Erduran’dan adını anmadan- şu dizeyle bahsetmiştir :”951`de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm ölümün üstüne

Çocukluğunu Salacak (Üsküdar)’ta bir yalıda dadıların gözetiminde geçirdi. İlköğrenimini Nilüfer Hatun İlkokulu ( o zamanki adıyla 15. İlkokul)’da tamamladıktan sonra öğrenimine Robert Kolej’de devam etti. İlk oyununu Robert Kolej’de iken yazdı ve oyun 1948 yılında okulun tiyatrosunda “Kahraman” adıyla sahnelendi.

Erduran, Robert Kolej’den lisans derecesini aldıktan sonra 1947 yılında Tiyatro Tarihi ve Dram Bölümü’nde yüksek lisans eğitimi için Cornell Üniversitesi’ne gitti. Hayranı olduğu Nazım Hikmet’in cezaevinde hastalandığını ve durumunun kötüleştiğini öğrenince onunla tanışma arzusundan ötürü 1949 yılında Türkiye’ye döndü[1].Erduran, askerliğini Kore Savaşı sırasında Türk Tugayı’nda yedek subayolarak yaptı. Savaşta tercümanlık yapan Erduran, Türk tugayına gönüllü olarak katılmıştı.

Kore Savaşı’ndan döndükten sonra asker arkadaşı Ertem Eğilmez ve devrin tanınmış gazetecisi Kemal Salih Sel’in oğlu Haldun Sel ile 1953 yılında Çağlayan Yayınevi’ni kurdu. Cep kitabı boyutlarında plastik kapaklı kitaplarla yayın piyasasında önemli bir başarı elde etti. Refik Halit Karay, Aka Gündüz, Peride Celal gibi devrin önemli yazarlarının kitaplarının yayımladı. Cumhuriyet Gazetesi’nde tefrika edilen İnce Memed romanını ilk yayımlayan yayınevi oldu (1955). Erotik romanlara, bilimkurgu kitaplara kitap yelpazesinde önemli bir yer verdi. Yayınevi kitaplarını göreceli olarak ucuz fiyatla ve ilk defa gazete bayilerinde satışa sundu. Refik Erduran’ın yazdığı Yağmur Duası adlı kitap da Çağlayan Yayınevi tarafından basıldı ve çok-satanlar arasına girdi.

Erduran, 1954-1955yılları arasında TEF adlı haftalık mizah dergisini yönetti. Dergi, 1955’te kapandı (1960 yılında Ertem Eğilmez yönetiminde tekrar yayımlanmaya başlamıştır).

Erduran, zamanla yayımcılık işlerini Ertem Eğilmez’e bırakıp asıl ilgi alanı olan tiyatroya yöneldi.

Refik Erduran, Muhsin Ertuğrul’un isteği üzerine, oyun yazarlığı dersleri vermesi için Ankara Üniversitesi’ne davet edilen Amerikalı yönetmen Kenneth Mcgowan’a bir kaç ay süreyle asistanlık yaptı[2]. Bu kurslardan Aziz Nesin gibi değerli oyun yazarları faydalandılar.

Bu deneyimden sonra ilk profesyonel tiyatro oyunu Deli’yi 1957 yılında yazdı. Oyun, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda oynandı ve bunu ardı ardına yazdığı diğer oyunları takip etti. Daha çok güldürü ve vodvil türünde oyunlar yazdı. Bir Kilo Namus (1958) ve Cengiz Han’ın Bisikleti (1959) adlı oyunlarıyla ün yaptı.

Devlet Tiyatroları, İstanbul şehir Tiyatroları, Sururi-Cezzar Tiyatrosu, Ulvi Uraz Tiyatrosu, Dormen Tiyatrosu, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Kent Oyuncuları, Yunus Emre Tiyatrosu, Tiyatro İstanbul, Yeditepe Oyuncuları, yerli ve yabancı başka topluluklar tarafından otuzdan fazla oyunu sahnelendi.

Yurt içinde ve dışında sinema, televizyon senaryoları yazdı. Atatürk’ün toplumu yeniden yapılandırmada kırdığı sürat rekorunu anlatan Metamorfoz(Başkalaşım) adlı senaryosu TRT tarafından 1992’de filme çekildi. Tiyatro oyunu yazarlığı alanlarında yerli ve yabancı ödüller aldı.

1965 yılında Abdi İpekçi’nin teklifi üzerine Milliyet Gazetesi’nde başladığı köşe yazarlığını 1981 yılına kadar aynı gazetede sürdürdü. Daha sonra Güneş ve Meydan gazetelerinde gazeteciliğe devam etti. 1985 yılında Gazeteciler Cemiyeti’nin En başarılı Köşe Yazarı Ödülü’nü aldı.

1968’de Uluslararası Yazarlar Atölyesi’nin daveti üzerine ABD’ye giden Erduran, bir yıl boyunca Iowa Üniversitesi’nde Yazarlar Atölyesi’ne katıldı ve sonra Kaliforniya’ya yerleşti. Gazeteciliğini Milliyet’in Batı Amerika Haber Bürosu Şefi olarak devam ettirdi. 1982’de İstanbul’a döndüğünde köşe yazarlığını bıraktı. Gazeteciliği, önemli gördüğü konularda yazılar yazarak sürdürdü.Erduran bir film şirketi kurarak çeşitli tv dizileri yönetti. En bilineni : Önce Canan adlı dizidir. 1990’larda çeşitli TV programlarında yapımcılık, sunuculuk üstlendi.Erduran, Sırp faşistlerine karşı sembolik direniş göstermek amacıyla 1995 yılında Bosna’ya giderek Kara Kuğular adlı seçkin birliğe katıldı, gördükleri Milliyet’te dizi olarak yayımlandı. Ardından Bosnalı Samuraylar başlığıyla kitaplaştırıldı.Refik Erduran, ilk romanı Yağmur Duası adlı eserdir. Bu roman, 1954 yılında yayımlandığında 9 günde 50bin satışla bir rekor kırdı. İkinci romanı Er Oyunu, Milliyet Gazetesi’nde dizi olarak yayımlanmaya başladı ancak birinci bölümden sonra 12 Eylül Darbesi nedeniyle dizi yarım kaldı. Erduran, 2003-2005’te yayımladığı romanlarla yazarlığa devam etti. Domuz, Neşe’nin Şarkıları, Er Oyunu, Kavşak adlı dört romanı yayımladı. Ayrıca Sabiha Sertel’i anlattığı Sabiha adlı öykü kitabını; İblisler, Azizler, Kadınlar adlı anı kitabını yayımladı.Erduran, bir BM örgütü olan UNESCO’ya bağlı, kısa adı ITI olan, Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Türkiye Merkezi’nin 1986 yılından beri başkanıdır. Haldun Taner’in ölümü üzerine bu görevi üstlenen Erduran, aynı örgütün 1989’da Helsinki’de yapılan Dünya Kongresi’nde Uluslararası Yazarlar Komitesi Başkanlığı’na seçildi.Değişik dönemlerde 4 evlilik yapan erduran’ın bu evliliklerden 4 çocuğu doğdu. 74 yaşında, eski karısının kızı ile evlenmesi büyük toplumsal infiale neden olmuş, hatta o dönemde bir avukatın evliliği iptal davası açması akabinde mahkeme evliliğini iptal etmiştir. Buna rağmen birlikteliğini sürdüren Erduran’ın bu evlilikten Kerem(2002) ve İpek (2002) adında iki çocuğu doğmuştur. kaynak(http://tr.wikipedia.org/wiki/Refik_Erduran)

İlk oynanış yıllarına göre oyunları:

1. Deli (1957),

2. Bir Ki­lo Namus (1958),

3. Cengiz Han’ın Bisikleti (1959),

4. İp Oyu­nu (1959),

 5. Karayar Köprüsü (1959),

6. İkinci Baskı (1960),

7. Büyük Jüstinyen (1961),

8. Aman Avcı (1962),

9. Ayı Masa­lı (1962),

10. Direkler Arasında (1965),

11. Uçurtmanın Zinciri (1965),

 12. Kartal Tekmesi (1966),

13. Kelepçe (1967),

 14. Turp Suyu (1969),

15. Canavar Cafer (1973).

Piyeslerden ba­sılanlar: 1. iki Kısa Oyun (İp Oyunu, Korkunçlar, 1957), 2. Ka­rayar Köprüsü.

Diğer Eserleri:  Yağmur Duası (1954)

  • Domuz (2003)
  • Er Oyunu (2004)
  • Kavşak (2004)
  • Neşe’nin Şarkıları (2004)
  • Sabiha (2004)
  • İblisler, Azizler, Kadınlar (Anı) (2005)
  • Jetonlar Düştükçe (2007) Cumhuriyet Kitapları

Yorum bırakın